Webrazzi Summit konuşmacılarından Duolingo uygulaması yaratıcısı Luis von Ahn, Digital Age’e özel röportaj verdi.
CAPTCHA ve Duolingo projelerinizle tanınıyorsunuz. Şimdi ne yapıyorsunuz? Farklı projeleriniz var mı?
Tek bir zaman diliminde bir proje üzerinde yoğunlaşırım. Şu anda yalnızca Duolingo üzerinde çalışıyorum. Şu anda Duolingo, yabancı dil öğrenmenin popüler bir yolu ancak; henüz dünya çapında en çok başvurulan kaynak haline gelmedi. O yüzden daha alacağımız yol var.
Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Kendinizi girişimci olarak görüyor musunuz?
Sanırım evet. Girişimcilik bana uyuyor. Girişimleri oluşturduğum sırada profesördüm, bilgisayar bilimleri bölümünde hala profesörüm. Son 2-3 yıldır ders vermiyordum. Girişimcilik hayatımın tesadüfen başladığını söyleyebilirim. Çünkü hep profesör olmak istemiştim. Profesör olarak yaptığım diğer şeyler, şirkete dönüştü. Şirkete sahip olmanın, profesör olmaktan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Duolingo için fikir nasıl oluştu?
Her şey üç yıl önce başladı. İkinci şirketimi (reCAPTCHA) henüz Google’a sattığım dönemdi. Eğitimle ilgili bir şey yapmak istedim. Üniversitede profesörüm ve her zaman eğitimle ilgili bir proje oluşturarak eğitime katkıda bulunmayı amaçladım.
Eğitim üzerine düşüncelerimin büyük kısmı Guatemala’dan geliyor olmamdan kaynaklanıyor. Guatemala, oldukça fakir bir ülke. Bir çok kişi eğitim almak istiyor. İngilizce öğrenmek istiyor. Ben de bu gerçeğe bağlı kalarak; öğrenmek isteyenlere yardımcı olmak istedim. Duolingo’nun asıl doğduğu nokta burası. “Dil öğrenimini herkes için ücretsiz yapabilir miyiz?”
Dil öğrenimine ilişkin bir gerçek daha bulunuyor. Dünya üzerinde dil öğrenmek isteyen 1,2 milyar kişi bulunuyor. Bu sayının büyük çoğunluğu İngilizce öğrenmek istiyor. Bu yabancı dili de iş bulmak için öğreniyor. Dil öğrenmek isteyen büyük kesimin de maddi durumu oldukça düşük. Bu yüzden şöyle bir durum oluşuyor: İnsanlar, iş bulmak için yabancı dil öğrenmek istiyor. Yabancı dil öğrenmek için de belli miktarda para istemesi gerekiyor. Bu yüzden ücretsiz bir şey sunmak istedim. Duolingo fikri bu şekilde oluştu.
Duolingo’dan para kazanıyor musunuz?
Evet uygulamadan gelir elde ediyoruz. Her ne kadar harcadığımız miktar, kazandığımızdan daha yüksek olsa da. Gelir elde etmek için iki yöntemimiz bulunuyor.
İlk olarak, çeviriden para kazanıyoruz. Bu da Duolingo’nun altında yatan orijinal fikir. Şu şekilde çalışıyor: Uygulama üzerinde değil; ancak internet sitesinden kullanıcılara bölüm tamamladığında bir soru yöneltiyoruz. Örneğin ‘Food’ (Yiyecek) bölümünü bitirdiniz. Sonrasında size sunduğumuz gerçek bir metini çevirmek ister misiniz diye soruyoruz. Kullanıcılar da bunu ücretsiz yapıyor. Ancak bu metinlerin çevirisinden biz kazanç elde ediyoruz. Örneğin CNN bizim müşterilerimizden biri. Gelen metinler İngilizce. İngilizce pratik yapmak isteyen kullanıcılar da kendi ana dillerine çeviriyorlar. Öğrencilerimiz çevirileri birlikte yapıyor. Biz onları bir araya getiriyoruz ve CNN’e gönderiyoruz. Bu para kazanma yöntemlerimizden biri.
Diğer para kazanma yolumuz ise iki ay önce başlattığımız İngilizce Dili Sertifikası. Ayrı bir uygulama olan Duolingo Test Center’dan alınabilecek.
20 dolara ingilizce sertifikasına sahip olabileceksiniz
Burada yatan fikir ise 20 dolara sertifika sahibi olabilmeniz. İngilizce bildiğinize dair bir teste girebilirsiniz. Şu anda teste ulaşılabilirsiniz. İndirebileceğiniz bir uygulama bulunuyor. Altında yatan fikir, TOEFL gibi sertifika sahibi olabileceğiniz pahalı sınavlarla rekabet edebilmek. TOEFL 250 dolar. Biz bu sertifikayı 20 dolara sahip olmanızı sağlamak istiyoruz. Pahalı sınavlarla ilgili bir diğer durum da testi yapabilmek için test merkezlerine gitmenizin gerekmesi. Sadece belli kentlerde bu teste ulaşabilirsiniz. Bu kentlerden birinde değilseniz; bu kentlere yolculuk yapmanız gerekiyor. Ayrıca birkaç hafta önce de test için randevu almanız gerekiyor.
Bizim sunmak istediğimiz yabancı dil sertifikası 20 dolar değerinde. Herhangi bir randevu almanız gerekmiyor. Yani istediğiniz zaman bu testi uygulayabilirsiniz. Test merkezine gitmenizin gerekli olmasının nedeni kopya çekmeyi önlemek. Bizim kopya çekmeyi önlemek için kullandığımız yöntem ise uygulamada kameranın açık olmasını istememiz. Testi yaparken kamera kaydı alıyoruz ve mikrofon da kullanıyoruz. Ayrıca gerçek bir insan sizi oradan izliyor. 20 dolar yapmamızın nedeni de bu. Çünkü sizi izlemesi için bu kişiye para ödüyoruz.
Şu anda ABD’de 12 üniversite ile görüşme halindeyiz. TOEFL’ın yanında Duolingo Test Center’dan alınan belgenin de geçerli olmasını istiyoruz. Önümüzdeki aylarda birkaç üniversitede bu sertifikanın geçerli olmasını bekliyoruz.
Türkiye’den Duolingo uygulamasına talep nasıl?
Türkiye’de Duolingo’yu aktif kullananların sayısı yaklaşık 300 bin. Eğitim uygulamalarında Android’de birinci sırada, iOS’da ikinci sırada yer alıyor. iOS’da ilk sırada Türkçe-İngilizce sözlük bulunuyor.
Tanıtım ve reklam için herhangi harcama yapmamamıza rağmen, oldukça hızlı büyüyoruz. Kullanıcı sayımız, yalnızca insanların bu uygulamayı birbirine anlatmasıyla artıyor.
Örneğin; uygulamayı Rusya ve Türkiye’de aynı zamanda kullanıcılara sunduk. Şu anda Türk kullanıcıların sayısı Rus kullanıcıların neredeyse iki katı kadar. Rusya’nın ise dünya üzerinde en büyük ülke olmasına rağmen böyle bir büyümeyle karşılaştık.
0 yorum:
Yorum Gönder