"Elektronik burun" diye nitelendirilen "Tek Kullanımlık Nefes Analiz Sensörü" projesiyle, akciğer kanseri ve diyabetin tanısı insanın nefesiyle konulabilecek.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Fen Fakültesi Kimya Bölümü'nce gerçekleştirilen ve "Elektronik burun" diye nitelendirilen "Tek Kullanımlık Nefes Analiz Sensörü" projesiyle, akciğer kanseri ve diyabetin tanısı insanın nefesiyle konulabilecek.
Maske içerisine yerleştirilen özel sensörler aracılığıyla insanın nefesindeki bileşenlerden akciğer kanseri ve diyabet tanısı konulmasına olanak sağlayacak cihazın yapım projesini, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın 1,2 milyon liralık desteğiyle İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi birlikte gerçekleştirecek.
Projenin üstlenicisi İYTE Fen Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Hakan Yıldız yaptığı açıklamada, Türkiye'de hem akciğer kanseri hem de diyabet hastalığının her geçen yıl arttığını, bu rahatsızlıkların tanısının hastalığın geç evresinde konulması, tedavi süreçlerinin de maliyetinin yüksek olması nedeniyle "Tek Kullanımlık Nefes Analiz Sensörü" projesini hayata geçirmeye karar verdiklerini anlattı.
Projenin, İstanbul Kalkınma Ajansı'ndan 1,2 milyon liralık kaynakla desteklendiğini, üniversitesiyle birlikte İTÜ ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin de desteğiyle cihazı yapacaklarını ifade eden Yıldız, prototipin birkaç ay içerisinde ortaya çıkacağını, ilk etapta 25 adet üreteceklerini dile getirdi.
Akciğer kanseri ve diyabetin ön tanısını sağlayacak cihazı, "Elektronik burun" olarak nitelendiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Her şeyiyle tamamen yerli üretim olan cihaz toz maskesi şeklinde olacak. Sistemin toz maskesi kısmında sensör bulunacak. Bu bir elektronik devre. Sensörün tepesinde de gaz sensörü membranı var. Onun üzerinde seçici katman olacak. Bu sadece toluen ve asetonu seçecek, her türlü gazı seçmeyecek. Cihazdaki iletken yüzeye gaz molekülleri yapışıyor ve iletkenlikte değişme oluyor, sinyal oluşturuyor. Kişi maskesini alıp ağzına takacak normal nefes alacak. Nefesten çıkan organik bileşikler sensör ara yüzüne yapışacak. Arkasında elektronik devre yapışan molekülleri değişimi sinyalleyerek işleyecek ve bunu küçük üniteye iletecek. Elektronik devrenin ucunda belki bir USB ya da bluetooth sayesinde veriler hastaneye gitmeye bile gerek kalmadan doktora iletilecek. Bu sayede 'hasta olmadan doktora gitmeyiz' anlayışı da ortadan kalkacak. Çünkü bu cihaz sayesinde hasta olmayan kişinin bile takibi rahatlıkla yapılacak. Hastalıklara erken teşhisle müdahale edilebilecek."
İlk etapta 25 adet üretecekleri cihazın Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki deneme safhasından sonra seri üretimine geçilebileceğini ve Türkiye genelinde rahatlıkla eczanelerden ya da aile hekimlerinden temin edilebileceğini anlatan Yıldız, şöyle devam etti:
"İnsan nefesi birçok bileşenden oluşuyor. Bizim bildiğimiz su buharı ve karbondioksittir. Ama bunun içinde birçok uçucu organik bileşikler vardır. Cihaz, nefesten uçucu organik bileşiklerin tayinini sağlayacak. Organik bileşiklerin bir kısmının konsantrasyonunun belli seviyeyi aşması durumunda bunun bazı hastalıkların belirteçleri olduğu düşünülüyor. Biz de şunu düşündük. Akciğer kanseri ve diyabet birçok uçucu organik bileşiklerle ilişkili. Akciğer kanseri toluenle, diyabet asetonla ilgili. Nefesteki toluenin artması akciğer kanseri riski olanlarda, asetonun artması diyabet riski olan kişilerde görülür. Bütün her şeyi yerli olacak tek kullanımlık maskedeki sensörler nefesteki bu iki bileşiğin değerlerini tespit ederek akciğer kanseri ve diyabetin ön tanısını sağlayacak. Bu bilgiler sayesinde de hastalığa yakalanmadan müdahalede bulunulabilecek."
Kaynak: www.aa.com.tr
0 yorum:
Yorum Gönder