22.09.2014 – 2007 Mart’ından itibaren, dünyanın en popüler video paylaşım platformu Youtube’un engellenmesiyle birlikte ilk önemli engelleme gerçekleşmişti. Tarihler 20 Mart 2014’ü gösterdiğinde ise Twitter’a erişiminin engellenmesiyle birlikte daha ciddi bir boyuta erişti.
Twitter engeliyle birlikte tüm dünya bu yasağa kilitlenmiş, “TwitterisblockedinTurkey” hashtag’i birkaç saat içerisinde Twitter’da bir numaralı trend olmuştu. Çin, Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda, Ukrayna, Arnavutluk başta olmak üzere birçok ülke, bu engellemeyi gündemlerinin ilk sırasına taşımıştı.
10 Eylül 2014 tarihinde onaylanan “torba yasa”nın maddelerinden biri de “internet erişimi” ve “sansür” oldu. Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) artık “milli güvenlik ve kamu düzenini korumak ve suç işlenmesini önlemek” için mahkeme kararına gerek duymadan 4 saat içerisinde erişim engelleme talimatı verebilecek.
Bir siteye hangi gün ve saatte girdiğinizi, o sitede ne kadar vakit geçirdinizi, hatta siteye girdiğiniz adresin neresi olduğu gibi kişisel mahremiyet ilkesi altında bulunan bilgiler, bundan böyle TİB tarafından depolanabilecek. Hangi sitede ne kadar süre geçirdiğiniz, kaç defa nereyi ziyaret ettiğiniz ve benzeri pek çok bilgi bundan böyle TİB tarafından kontrol edilecek ve yasal olarak iki sene saklanabilecek.
NE YAPILMALI?
Bilgi akışını durdurmak, engellemeler ile mümkün gibi gözükmektedir. Zaten “Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir” uyarısını sıkça görmekteyiz. Ancak engelleri aşmak isteyen kişiler Domain Name Server (DNS) adı verilen; kullanıcıların tarayıcılara yazdıkları isimlerin (domain) hangi IP’de olduğunu söyleme görevini yerine getiren servis bilgilerini değiştirerek, kaynağı yurt dışında olan ve sansürün uygulanmadığı DNS adresleri ile kısmi erişim sağlayabiliyorlar. Ancak DNS’ler, oluşan güvenlik açığı için bir çözüm değil.
Daha da vahim olan ise depolanan bu bilgilerin, kötü amaçla kullanılamayacağının bir garantisi olmamasıdır. Bu verileri saklayıp depolayacak altyapının kurulmasıyla ileride kişisel yazışmalar ve şifresiz bütün veri iletişiminin de takibi ne yazık ki mümkün hale gelecektir. Akıllarda soru işareti yaratan ve kullanıcıları korkutan diğer bir konu da “uygunsuz” bulunan bir websitesi üzerinden, istenirse bu sitelere giren kullanıcıların da tespitinin mümkün hale gelecek olması. Haber siteleri, Youtube ve hatta Twitter’ın da zaman zaman “uygunsuz” olarak tanımlandığı ülkemizde, bu gelişmeler internet kullanıcılarında derin kaygı ve endişe yaratmıştır. Bunun sonucunda da kullanıcılar anonimlik ve kişisel verilerinin güvenliğini sağlamak için çeşitli arayışlara yönelmişlerdir.
Bu bağlamda VPN kullanımı, internet engellerini aşabilmenin en gözde yolu olarak biliniyor. Kullanıcıların böyle düşünmelerindeki ana sebep VPN’de yer alan kendine has şifreleme algoritmaları gibi gözükse de aslında farklı ülkeler üzerinden güvenli veri akışıyla internete çıkmak, sansür ve bölgeseler engellemeleri aşmak da VPN kullanımında önemli pay sahibidir.
Genel olarak VPN servisleri veri trafiğini sadece internet tarayıcınız üzerinden değil de bütün veri iletişimini de kapsayacak şekilde şifrelediği için oldukça güvenlidir. Örneğin, gündelik hayatta kullandığımız halka açık internet noktaları (kafeler, oteller, vb), şifresiz her türlü veri trafiği için risk oluştururken, şifreli VPN bağlantılarıyla bu risk ortadan kaldırılabilmektedir. Tüm VPN servisleri anonim gezinti sağlama konusunda kesin çözüm sunmasalar bile anonim gezinti ve güvenlik çözümleri sadece VPN servislerine has özelliklerdir.
Her geçen gün artarak devam eden internet engellerini aşmak; çevrimiçi oyunlarda hesap güvenliği sağlamak, internet bankacılığı işlemlerinde ve sosyal medyada hesap güvenliğinizi garantiye almak ve kimliğinizi kimseyle paylaşmadan web üzerinde anonim olarak gezebilme imkânlarından yararlanabilmek için mutlaka bir VPN edinin.
Ucuz, hızı kanıtlanmış ve Türkiye’de dahil olmak üzere 40’tan fazla ülkede 300’den fazla sunucusuyla hizmet veren PureVPN, tüm kişi ya da kurumlara premium bir VPN kullanımının ayrıcalıklarını yaşatabilmeyi arzu ediyor.
GZ Systems tarafından Kasım 2006’da temelleri atılan PureVPN, 2007 yılından itibaren dünya çapında hem kamusal hem de bireysel VPN hizmeti sağlamaktadır. 2014 itibariyle 45 ülkede toplamda 300’den fazla sunucusu ve dünya çapında 1 milyondan fazla mutlu müşterisi olan PureVPN, bilgi güvenliği, kişisel gizlilik ve sansürsüz internet gibi konularda tam başarı sağlamaktadır.
PureVPN kullanıcılarına Windows’un dışında, Mac, Linux, iOS, Android, BlackBerry, Boxee BOX, DD-WRT Router, HP WebOS gibi platformlarda da destek sunmaktadır. Böylece her bir kullanıcı için tek bir PureVPN hesabı, bütün cihazları koruma altına alabilmeye ve özgürleştirmeye olanak vermektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder